Sayfalar

11 Temmuz 2019 Perşembe

Edebiyat Günlükleri: Edebiyatta Saptırma

Foto Kaynak: https://www.pexels.com/photo/pile-of-books-159866/


"Günümüzde hemen her şey meta (ticaret konusu) haline getirilmiş  ya da getirilmektedir. (...)

Spor etkinlikleri artık bir ticaret konusudur. İnsan vücudunun geliştirilmesi ile ilgili bir etkinlik alanı olmaktan, spor yapan kişiyi birey olarak ilgilendiren bir çaba olmaktan çıkmıştır. Sporun özendirici motiflerinden birisi olan masum ve amatörce yarışmalar artık kitlelerin parasını çekebilmek için kullanılan bir tuzak haline getirilmiştir.

(...) Çok değil, daha on yıl öncesinde edebiyat etkinlikleri amatör edebiyat dergilerinin çevresinde yürütülürken bugün aynı etkinlikler yavaş yavaş sermaye çevrelerinin pençesine düşmektedir. Burada ilgi çekici bir nokta var: Sermaye çevreleri, el atmak istediği edebiyatın temel iletisi (mesajı) ile ilgilenmiyormuş gibi bir görüntü veriyor. Çünkü bu çevrelerin ilgi alanı yayınlanmasına aracı olduğu edebiyatın içeriğinden çok, onun para getirebilmesi keyfiyeti.

Tıpkı sporda olduğu gibi: spor nasıl artık insan vücudunu geliştirmekten çıkartılmış, daha doğrusu insan vücudunun marifetleri nasıl bir ticaret konusu haline getirilmişse, edebiyat da, içeriği ne olursa olsun, onun para getirip getirmeyeceği noktasından ilgi çekmeye başlamıştır. (...)"

(Rasim Özdenören-Ekim 1982- Ruhun Malzemeleri- Edebiyatta Saptırma başlıklı yazısından)

Evet, değerli okurlar; eskiden öyle olduğu gibi şimdi de böyle. Değişen bir şey yok. Spor etkinlikleri artık tamamen paranın esaretinde. Eskiden televizyon ekranlarında şifresiz izlediğimiz spor müsabakalarının çoğu artık şifreli kanallardan yayınlanıyor. Stadyumlarda izleyelim desek bilet fiyatları cep yakıyor. Yani paranız yoksa maç da izleyemiyorsunuz.

Edebiyata gelince... Günümüz edebiyat eserlerinin çoğu nitelikten yoksun, popüler kültürün esiri olmuş durumda. Rasim Özdenören'in de o dönem söylediği gibi günümüzde de edebiyat eserlerinin vermek istediği temel iletiden çok o eserin para getirip getiremeyeceği konusu daha önemli halde.

Bir dönem Ahmet Hamdi Tanpınar, Peyami Safa, Yakup Kadri, Halide Edip, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Oğuz Atay gibi değerli ve nitelikli edebi eserlere imza atan güzide edebiyatçılarımızın önemli bir yere sahip olduğu edebiyatımız bugün neredeyse tamamen maddi kazancın ve popüler kültürün etkisi altında. Yanlış anlaşılmasın. Maddi kazanç elde edilmesin demiyorum. Ben para kazanma uğruna değerlerin çiğnenmesine karşıyım. Para kazanma uğruna niteliğin ve seviyenin düşmesine karşıyım. Para kazanma çılgınlığının insanı insanlıktan uzaklaştırmasına karşıyım.


Değerli okurlar; her insanın okuma zevki farklıdır. Kimi insan nitelikli yapıtları okur, kimisi ise popüler kültürün etkisiyle oluşturulmuş yapıtları okur. Kimse kimsenin zevkine karışamaz. Ben söz varlığımı geliştiren, insanı düşünmeye ve sorgulamaya sevk eden, insanın ufkunu açan nitelikli edebiyat eserlerini okumayı tercih ediyorum. Beni kaygılandıran durum yazımda da belirttiğim gibi niteliğin ve seviyenin giderek düşmesi. Yazımı bitirmeden önce şunları da sözlerime eklemek istiyorum: Türk edebiyatının özellikle öykü ve deneme türlerinde güçlü kalemlerinden olan Rasim Özdenören yukarıda alıntıladığım yazıyı 1982 yılında kaleme almış. Üzülerek görüyorum ki o gün için geçerli olan şeyler günümüz için de geçerli. Yani aradan 37 yıl geçmiş, durum hâlâ aynı. Edebiyatta bırakın ilerlemeyi git gide seviye ve nitelik düşüyor ve geriliyoruz. Durum içler acısı...

16 yorum:

  1. Yazının girişindeki o bölümü ben bugünü anlatıyor diye okudum. Meğerse kaç yıl önce söylenmiş ve hala geçerliliğini koruyor maalesef.

    YanıtlaSil
  2. Yıllar önce yapılan tespitler ve günümüzde de pek değişen bir şey yok.Isin işine kâr gütmek ve ticari kaygı girince içerik bozuluyor maalesef..Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Ne yazık ki haklılığı halen devam eden bir yazı

    YanıtlaSil
  4. Dikkatle okudum. Haklısınız.Para beklentisi karışınca işin içine, ciddiyet kayboluyor ne yazık ki. Devrimiz pazarlama devri ( Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  5. HAKLISINIZ AMA YAPACAK BİR ŞEY YOK; BİZ OKUMAYA DEVAM ETMELİYİZ.

    YanıtlaSil
  6. Ruhun Malzemeleri kitaplığımda uzun zamandır olup da okuma fırsatı bulamadığım bir kitaptı. Paylaşımınız bu kitabı okuma hevesi uyandırdı.
    Maalesef, edebiyat da meta haline getiriliyor. Bu realite karşısında ise bizi ilgilendiren asıl mesele; bizim neyi talep ettiğimiz.

    YanıtlaSil
  7. Edebiyat ve spor konusunda cok hakli yakinmalar. Aslinda hayatin her alaninda bir dejenerasyon söz konusu .

    YanıtlaSil
  8. Modern hayat, aslında ihtiyacın olmayanı ihtiyaç haline getirip, gerçek ihtiyaçlarından vaz geçmeni empoze ediyor. Pazarlanamayan her şey, lüzumsuz olarak gösteriliyor...

    YanıtlaSil
  9. Para için her şey mübahtır anlayışına ben de karşıyım...

    YanıtlaSil
  10. Para ve popülizm ne yazık ki samimiyetin kaybolmasına sebep oluyor. Aslında çizgilerini kaybetmeseler populist yaklaşımlara izin verilebilir. Çünkü insanlar merak ediyor ve bu yayınları okuyor.

    YanıtlaSil
  11. Ah o para yok mu para... Önemsemediğimiz zaman da maalesef istemediğimiz, altından kalkamadığımız durumlara düşürüyor bizi. Çünkü her şey, herkes onun tesirinde ve peşinde. Sizin de alıntılayıp vurguladığınız gibi, bilhassa edebiyatın hali içler acısı. Adına edebiyat demek ne kadar doğru ticari kaygıyla ortaya çıkarılan şeylerin, onu da bilmiyorum.

    YanıtlaSil
  12. Kapitalizmin çarkları edebiyat dünyasında da işliyor maalesef İbrahim Bey.Eski yazarların büyük bir bölümü yaşamını fakirlikle geçirmiş. Tabii yazarlar fakir olsun demek değil bu ama bu kadar da para hırsı yapmak doğru değil. Önemli bir konuya değindiniz teşekkürler.

    YanıtlaSil
  13. 82'de bile durum bu kadar vahimmiş demek ki. :( Günümüzde ise her önüne gelen kitap çıkarmaya başladı. Bu kadar kolay olmamalı idi sanki.

    YanıtlaSil
  14. Bu konuda devlet desteği çok önemli çünkü yayıncılar gerçek eserlerin değil hit getirecek ses getirecek eserleri destekliyor teşekkürler.

    YanıtlaSil
  15. İnsan en çok da popüler kültür ile şişirilmiş yapıtların bu kadar görmesine üzülüyor.. Edebi eserlerin yüzüne kimse bakmıyor.

    YanıtlaSil
  16. Maalesef yayınevleri trend yarışı içinde :( kaliteli yazılar yerini popülariteye bıraktı

    YanıtlaSil