kadınlar günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kadınlar günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Mart 2019 Cuma

Kısa Kısa Notlar: Kadınlar Günü, Doğru Zaman Yönetimi

Foto Kaynak: https://images.pexels.com/photos/1061576/


Merhaba değerli okurlar... "Kısa Kısa Notlar" başlığı altında sizlere iki notum var. İkisi de birbirinden bağımsız notlar. Şimdiden söyleyeyim. İki not arasında ilişki kurmaya çalışmayın :) Hemen başlayalım:

Not 1: Kadınlar Günü 

Onlar vefakar, cefakar ve fedakar. Onlar ailenin ve toplumun temel taşı. Güçlü aile, güçlü toplum, güçlü ülke onlarla mümkün. Biz toplumu dört ayaklı bir masa olarak düşünürsek bu masanın iki ayağını erkekler oluşturuyorsa diğer iki ayağını da kadınlar oluşturur. Bir toplumun kalkınıp ilerleyebilmesi için kadınların o toplumda aktif ve söz sahibi olması gerekiyor. Zaten Türk kültüründe de kadınlara verilen değer ortada. Eski Türk devletlerinde hakanın ülkede olmadığı zamanlarda ülke yönetiminde hatunlar söz sahibi oluyordu. Ancak günümüze baktığımızda kadına verilen değer istenilen seviyede mi, yeterli mi tartışmaya açık bir konu. Kadınlar günümüzde toplum içerisinde rahat hareket edebiliyorlar mı? Günümüzde hala araba kullanan bir kadını bilerek ve isteyerek sıkıştıran utanmaz, arsız trafik magandaları var. Sapıklar, tecavüzcüler yüzünden sokakta korkudan arkasına baka baka yürüyen, gönül rahatlığıyla günlük yaşamını sürdüremeyen kadınlar var. Ne kadar utanç verici değil mi? 

Neyse sözü fazla uzatmayayım. Ben aslında böyle özel günlerden hoşlanmam. Kadınların günü mü olur yahu? Delirtmeyin adamı :) Verilen değerin, gösterilen sevginin günü falan olmaz. Eğer değer verilecekse, sevgi gösterilecekse bu yılın sadece bir günü değil yılın her günü olmalı. Ama yine de madem böyle bir gün var, madem çoğunluk böyle günlere önem veriyor; ben de kadın blog yazarı arkadaşlarımın, ailesi ve işi için her türlü fedakarlıkta bulunan emekçi kadınların ve tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum. 

Not 2: Doğru Zaman Yönetimi 

Geçen haftaki bir yazımda zamanın çok çabuk geçtiğinden bahsetmiştim. Yazıma gelen yorumlardan da anladığım kadarıyla yalnız değilmişim. Hemen hemen herkes zamanın çok çabuk geçtiğinden yakınıyordu. Evet değerli dostlar... Zaman su gibi akıp gidiyor ve Allah'ın verdiği güç ve kudretle güzel eserler ortaya koyabilen ve üretebilen insanoğlunun zamanın akıp gitmesi konusunda elinden hiçbir şey gelmiyor. Gelemez de zaten. Bizim bu konuda yapabileceğimiz tek şey var: Doğru zaman yönetimi. 

Zamanın akıp gitmesine engel olamayız ancak doğru zaman yönetimi ile zamanımızı verimli kullanabiliriz. Kendimize bir soralım: Zamanımı nasıl geçiriyorum? Günümüzü gün edip eğlenerek, hiçbir şey üretmeden aylaklık yaparak mı geçiriyoruz yoksa okuyarak, araştırarak, öğrenerek ve üreterek mi geçiriyoruz? Asıl soru bu, doğru soru bu. Zaten doğru soruları sorarak doğru cevapları bulabiliriz. Ne dersiniz? Bir iç muhasebe yapalım mı? İşe kendimizi sorgulayarak başlayalım mı? Hiçbir şey için geç değil...

Popüler Yayınlar

Blog Listem