mizah etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mizah etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Şubat 2019 Cuma

Sevgililer Gününün Ardından


Merhaba değerli Aylak Editör okuyucuları. Sevgililer Gününün ardından ilk yazı ile karşınızdayım ve bu ilk yazının da bu günle ilgili olmasını istedim. Yine bu Sevgililer Gününde;

-Sevgililer Gününü son derece romantik bir şekilde geçirenleri,

-Büyük umutlarla bu günü bekleyip hayal kırıklığına uğrayanları 
Örnek: Lüks bir restoranda romantik bir akşam yemeği beklentisi içerisinde olup mum ışığında acılı lahmacun yemek zorunda kalan ve son derece romantik bir hediye beklerken hediye olarak mutfak robotu, düdüklü tencere ve tavayla karşılaşan hanımefendiler :) 

-Sırf eşi üzülmesin diye onu nezih bir restorana götüren ancak yemek sonunda gelen yüklü hesapla şoka giren ve ay sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünmeye başlayan koca yürekli orta halli vatandaşları, 

-Parasıyla trip yiyen beyleri, 

-"Böyle günler para tuzağı, kapitalizmin oyunu bunlar" deyip bir günde kapitalizmi yerle bir eden insanları,

-Hayatında ilk defa sevgilisiyle birlikte 14 Şubat'a giren, sevgilisinden hediye olarak çiçek alan ve bu çiçeği herkes görsün diye elindeki çiçekle birlikte sokak sokak, cadde cadde dolaşıp, basmadık yer bırakmayan genç kızları, 

-Sevgililer Gününü trip yemeden, kazasız belasız geçirmek için cebindeki paranın hepsini hediyeye veren ve bunun üstüne bir bardak buz gibi soğuk su içen üniversiteli delikanlıları, 

-Sevgililer Gününde metrekareye beş çiftin düştüğünü gören ve bunun üzerine morali bozulup kendini eve kapatan yalnızları 

gördük. Yani "gördük" demem doğru olmaz ancak yurdun bir köşesinde buna benzer şeyler yaşanmıştır diye düşünüyorum. E tabi mizah yaptığım için biraz da abarttım :) 

Sevgililer Gününü anlamlı bulmadığımı daha önce söylemiştim. Çünkü sevginin gününün olmadığını, sevginin günlük değil ömürlük olduğunu düşünüyorum. Gerçek manada seven insan sevdiğine hayatın her anında sevgisini belli eder zaten. Sevgililer Gününün benim için tek anlamı var. Bana malzeme çıkıyor ve böyle mizahi yazılar yazabiliyorum :) 

Eğer okumadıysanız Sevgililer Gününe Özel Serenad adlı yazımı okuyabilirsiniz. 

Yazım  bu kadar. Okuduğunuz için şimdiden teşekkür ediyorum. Sevgiyle kalın :) 




7 Şubat 2019 Perşembe

İş Fikri: Evde Sera Kurmak


Değerli Aylak Editör okuyucuları, merhaba. Bugün ilginç bir içerikle karşınızdayım. İnşaallah beğenirsiniz. 

Erhan Çakırlar'dan rol çalmak istedim bugün. Yahu durun hemen "Pis hırsız, biz burada hırsızları sevmeyiz!" falan demeyin. Bir durun dinleyin. Erhan Bey'i takip edenler bilir; kendisi okuyucularına iş fikirleri sunuyor. Kendisinin bloğuna buradan ulaşabilirsiniz. Ben de düşündüm ki bir iş önerisi de ben sunayım. 

Efendim, lafı biraz dolandıracağım, onun için kusura bakmayın. Salı günü semt pazarına gittim. Hay gitmez olaydım. Psikolojim bozuldu, yaşama sevincim kaçtı. Malum sizler de biliyorsunuz ki meyve-sebze fiyatları ateş pahası, el yakıyor. Pazarı dolaşıyorum, dolaştıkça bunalıma giriyorum. Dolaştıkça bunalıyorum, bunaldıkça dolaşıyorum. Böyle bir kısır döngü içindeyim. Uzaktan bir fiyat etiketi görüyorum, bakıyorum ve içimden diyorum ki "Hah işte ucuz bir şey buldum sonunda, koş git al" diyorum ancak ne oluyorsa tezgahın yanına yaklaştığımda oluyor. Etiketin üstünde fiyat yazıyor ama fiyatın yanında küçücük "yarım" yazıyor. Yani anlayacağınız ucuz sandığım şeyin yarım kilosu ... liraymış. Bende büyük bir hayal kırıklığı; küçük Emrah gibi boynumu büküyor ve tezgahtan uzaklaşıyorum. Dolaşmaya devam ediyorum, bir bunalım içerisindeyim. Ter basıyor ve pazardan artık kaçmak istiyorum. Aklımdan şöyle kaçmak geçiyor. Nasıl mı? İşte böyle: 


Neyse efendim, lafı fazla uzatmayayım. Kahramanmaraş'ta yaşayan bir vatandaş benim gibi bunalıma girmiş, canına tak etmiş olacak ki evde sera kurmuş. O da çoğumuz gibi sebze fiyatlarının uçukluğundan şikayetçi. Şikayetçi olduğu için de evindeki salona sera kurmuş ve kendisi sebze yetiştirmeye başlamış.

Şimdi sorarım size. Ne yapsak biz de mi böyle sera kursak? :) 

Eeee, ne demişler; izahı olmayan şeylerin mizahı olurmuş. Siz de görüşlerinizi yazabilirsiniz. Sevgiyle kalın :) 


12 Aralık 2018 Çarşamba

UEFA'dan Flaş 'Eren Derdiyok' Açıklaması


Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde çıktığı son maçta sahasında Porto'ya 3-2 mağlup oldu. Uzun yıllar unutulmayacak bu maçtan sonra UEFA Galatasaray kulübüne yazılı bir açıklama gönderdi. UEFA yetkilileri bu yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Tüm genel kurul üyelerimiz dün akşam oynadığınız Porto maçını  heyecanla ve ibretle izledi. Bu maçtan sonra kurul üyelerimiz acil toplantı kararı aldı ve bu toplantı sonucunda camianızı sevindirecek bir karar aldık. Dün akşam maçla birlikte forvetiniz Eren Derdiyok'u da dikkatli bir şekilde izledik. O nasıl forvet lan??!! Başka forvet mi bulamadınız? Dünyada forvet mi kalmadı? Neyse... Konuyu fazla dağıtmadan aldığımız kararı size iletelim. İşin kısası Allah zaten belanızı vermiş. Düşünün yani forvetiniz Eren Derdiyok... Biz de düşündük ki finansal fair-play kriterleri nedeniyle kulübünüze ceza vermekten vazgeçtik. Ayrıca Eren Derdiyok'un takımda kaldığı her sene kulübünüzü finansal fair-play kriterlerinden muaf tutmayı planlıyoruz. Hadi yine iyisiniz iyi. Özgürce transfer yapıp paraları saçabilirsiniz artık. Bu arada Eren Derdiyok nedeniyle camianıza ve taraftarlarınıza Allah sabırlar versin."

Bu arada muhabirimiz İskender Ç.'nin elde ettiği bilgiye göre UEFA, forvet transferi yapmayıp koskoca Galatasaray kulübünü Eren'e mahkum eden Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz ve yöneticisi Abdürrahim Albayrak'a hak mahrumiyeti cezası verecek. 



1 Aralık 2018 Cumartesi

Bir Tweet Okudum; Hayatım Değişti


Merhaba değerli dostlarım. Sıradan bir günü yaşıyordum. Günlük rutin işlerle uğraşıyordum, hafta sonunun keyfini çıkarıyordum ki çok tuhaf bir şey oldu. Sosyal medyada dolaşmayı seviyorum. Hem yazılarımı paylaşıyorum sosyal medyada hem de yazılarımı paylaşırken de kim ne yapmış ne yazmış diye bakıyorum. Twitter'da ana sayfamdaki gönderilere bakarken gözüme bir tweet zinciri ilişti ki sormayın. Bir tweet okudum hayatım değişti. İşte bunu dedirtti bana. Felsefi derinliği yüksek, dünya felsefe tarihini derinden sarsacak, dünya felsefe tarihinin seyrini değiştirecek, mantık biliminin yeniden düzenlemesine sebep olacak tweetlerdi okuduğum tweetler. Evet, tekrar söylüyorum: Bir tweet okudum; hayatım değişti. Neyse fazla merakta bırakmayayım sizi. İşte tweetler:

Harika, olağanüstü bir tespit
Bu da fena değil...



Haklıyım değil mi? Derinliği fazlasıyla yüksek, anlamlı tweetler bunlar. Neyse değerli dostlarım. "Son yazımı yazarken ciddi değildim. Ciddiye alan çok ciddidir." deyip bu konuyu da burada kapatalım. Bu içeriği okuduktan sonra işlerinize dönüp, yazılarınızı yazabilirsiniz. Tabii yazabilirseniz :) 





20 Kasım 2018 Salı

Yaşasın Mizah: Hakan Balta'ya "Futbola Dön" Çağrıları


Milli takım teknik direktörü Lucescu'nun olay yaratan "Hakan Balta'yı kendi takımında oynayamadığı için milli takıma alamadım." açıklamasından sonra yurdumuzun dört bir yanından Hakan Balta'ya "Futbola dön" çağrıları geldi. 

Yurdumuzun dört bir yanından gelen bu çağrılara AKP hükümeti de kayıtsız kalamadı. "Tersine beyin göçü" projesi kapsamında yurt dışında yaşayan bilim insanlarına yurda dönüş çağrısı yapan AKP hükümetinin futbolu 4 ay önce bırakan Hakan Balta'ya da "Futbola dön." çağrısı yapması bekleniyor. 

Futbolu bıraktıktan sonra köyüne yerleşen Hakan Balta ise şimdilik sessizliğini koruyor. 

Bu arada Hakan Balta'nın futbolu bırakmasına engel olamayan Galatasaray'ı suçlu bulan federasyonun Galatasaray'a ağır yaptırımlar uygulaması bekleniyor. Federasyonun bu yaptırımlar kapsamında Galatasaray başkanı Mustafa Cengiz'i ve teknik direktör Fatih Terim'i PFDK'ya sevk edebileceği konuşulanlar arasında. 

Lucescu'nun Açıklamaları TFF'yi Harekete Geçirdi

Lucescu'nun "Milli takımın bu hale gelmesinden ben sorumlu değilim." açıklamasından sonra Türkiye Futbol Federasyonu harekete geçti. Federasyonun bu açıklamadan sonra A milli takımla hiçbir ilgisi bulunmayan Ümit milli takımının teknik direktörünün görevine son vermesi bekleniyor. 

Türk futbolunun kurtarıcısı Mircea Lucescu



17 Kasım 2018 Cumartesi

Yaşasın Mizah: Mircea Lucescu'dan Şok Açıklamalar


Milli takımımız Konya'da İsveç'e 1-0 yenilerek Uluslar Ligi'nde C ligine düştü.

Maçın ardından teknik direktör Mircea Lucescu'dan şok açıklamalar geldi. Muhabirimiz İskender Ç.'nin "Milli takımımız C ligine düştü. İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna Lucescu "C ligine düşmüşüz. Düştüysek düştük. Ne yapalım yani? Oturup ağlayalım mı? Düştüysek dünyanın sonu değil. Yeter ki Allah elden ayaktan düşürmesin." cevabını verdi. 

Bu arada aldığımız bilgilere göre federasyonun içinden bazı yetkililerin bu mağlubiyetten Fatih Terim'i sorumlu tuttuğu ve ilerleyen günlerde Terim'in yedi ceddiyle birlikte PFDK'ya sevk edileceği öğrenildi. Fatih Terim'in 10 maçlık cezasının 15 maça çıkabileceği belirtiliyor. 

Milli takımımızın bu kötü durumuna kayıtsız kalamayan ünlü spor spikeri Ertem Şener ise "Futbolla siyaseti birbirine kesinlikle karıştırmam ama sayın Cumhurbaşkanımızın milli takımımızın bu durumuna müdahale etmesi lazım." dediği öğrenildi. 



Popüler Yayınlar

Blog Listem